Fernando Sor’un Op. 22 Grande Sonata Eserinin Form ve Armonik Analizi Bakımından Ele Alınması
Fernando Sor’un Op. 22 Grande Sonata Eserinin Form ve Armonik Analizi Bakımından Ele Alınması
Fernando Sor 14 Şubat 1778 (Barcelona)-10 Temmuz 1839 (Paris) yılları arasında yaşamış Katalan besteci ve gitaristtir. 1790 yılında başladığı Barcelona yakınlarındaki Montserrat manastırında iyi bir bestecilik temeli kazanmıştır. Manastırda bir koro okulu olmasının yanı sıra armoni, kontrpuan, şan, piyano ve keman eğitimleri de verilmektedir. 17 yaşında eğitimini tamamlayarak Barcelona’ya dönmüştür. Bu dönemde gitarist Federico Moretti’nin müziğinin etkisi altındadır. Fernando Sor, Moretti’nin eserlerini dinlediğinde gitarın sınırlarının ne kadar geniş olduğunu fark etmiştir ve gitara yoğunlaşmaya karar vermiştir. Aynı dönem Barcelona’daki bir İtalyan opera grubundan etkilenerek ilk operasını bestelemiştir. 1797 yılında Barcelona’da sergilenen opera büyük alkış almıştır. Fernando Sor bu başarısının ardından Madrid’e gitmiş ve burada Alba Düşesi’nin yanında çalışmaya başlamıştır. Bu dönemini farklı soylular yanında çalışarak geçirmiş ve birçok eser bestelemiştir. Savaş sebebi ile 1813 yılında ülkesinden ayrılarak geri dönmemek üzere Paris’e, buradan da Londra’ya gitmiştir. Daha sonrasında ise farklı ülkelere seyahat ederek konserler vermiş, eserler bestelemiştir. Fernando Sor, bugün bile “gitarın Beethoven’ı“ olarak anılmaktadır. Gitar sonatları bestelediği en önemli eserler arasında yer almaktadır. Geç Klasik Dönem ve Erken Romantik Dönem bestecileri arasında yer almasına rağmen bu çalışmada temel alınan Op. 22 Grande Sonata eserinin bestelenme stili dolayısıyla Klasik Dönem üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada Fernando Sor, Klasik Dönem, sonat formu hakkında bilgiler verilmiştir ve Op. 22 Grande Sonata eserinin detaylı form ve armonik analizi yapılmıştır.
Müzik Eğitimine Global Bakış isimli bu kitabın temelleri, yürütmekte olduğum “Dünya Müzik Kültürü” yüksek lisans dersimde müzik kültürlerinin ve eğitim sistemlerinin ilişkilendirilerek karşılaştırmalı bakış açılarıyla ele alınması fikriyle atılmıştır. Müzik Eğitimine Global Bakış, farklı coğrafyalarda müziğe ilişkin çeşitli eğitim yaklaşımlarını müziğin ve müzik eğitiminin farklı boyutlarında ele alarak ortaya koymaktadır. Kitap 11 özgün bölümden oluşmaktadır. Her bir bölüm farklı bir ülkeye ayrılmış olup, bu bölümler ilgili ülkelerde öğrenim gören/eğitim veren/ilgili ülke üzerine bilimsel çalışmalar yapan/ilgili ülkenin diline ve/veya kültürüne hakim olan akademisyenler, sanatçılar, eğitimciler, müzikologlar tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın birinci bölümü dünyada eğitim sistemi örnek olarak gösterilen Finlandiya’ya ayrılmıştır; bu bölümde Finlandiya’nın temel müzik eğitimi işlenmiştir. İkinci bölüm genel müzik eğitimi ile devam etmekte ve bu bölümde İspanya’da genel müzik eğitim sistemi incelenmektedir. Üçüncü bölümde İtalya’nın müzik eğitim sistemi tarihten günümüze ele alınmaktadır. Dördüncü bölümde “Community Music” kavramının Almanya eğitim sistemindeki yeri ortaya konmaktadır. Beşinci bölümde konservatuvar eğitimi üzerinde durularak Belçika’daki yapılanma anlatılmaktadır. Altıncı bölümde Portekiz’de müzik öğretmenliği eğitimi Türkiye ile karşılaştırarak sunulmaktadır. Yedinci bölümde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde örgün ve yaygın eğitimde piyano eğitimi hakkında bilgiler yer almaktadır. Sekizinci bölümde Küba’da müzik eğitimi uygulamaları incelenmiştir. Dokuzuncu bölümde Hindistan’da müzik kültürü ve eğitimi üzerine incelemeler yer almaktadır. Onuncu bölümde Ürdün’de yükseköğretim müzik programları üzerine bilgiler sunulmaktadır. Onbirinci bölümde Katar’da uluslararası perspektifte müzik eğitimi üzerine deneyim ve görüşler ele alınmıştır. Böylece okuyucunun farklı müzik kültürlerini, eğitim sistemlerini, müzik eğitimi sistemlerini, müzik eğitim yaklaşımlarını, uygulamalarını, müfredatlarını çeşitli düzeylerde ve boyutlarda keşfedebilmesi mümkün görülmektedir. Müzik Eğitimine Global Bakış, müzik eğitimin çeşitli alanlarına hitap etmekle birlikte, dünya müziği, karşılaştırmalı kültür, karşılaştırmalı eğitim, eğitimde program geliştirme gibi farklı alanlara da katkı sağlayabilecektir.